وعلمنه صنعة لبوس لكم لتحصنكم من بأسكم فهل أنتم شكرون
Ve güçlü çarpışlardan sizi koruması amacıyla, zırh yapma sanatını, sizin için ona öğrettik. Artık, şükrediyor musunuz?
Gökyüzü ile yeryüzü arasında, her gün sekiz milyon kez oluşan durağan elektrik boşalmalarına yıldırım denilir. Özellikle, uzay sanayi, savunma sanayi, fabrikalar, yüksek yapılar, köprüler, yakıt birikim yapıları ve uçaklar yıldırımın etkisinde kalırlarsa, etkilediği yerdeki sıcaklığı otuz bin dereceye dek yükselten yüz milyonlarca volt elektrik boşalmasından çok büyük yıkımlara uğrarlar. Bu yüksek gerilimli elektrik akımının etkisinden korunmak için, iletken metal tellerden kafes biçiminde ağ gibi örülmüş bir zırhtan yararlanılır. Böylece, yüksek gerilimli elektrik akımı, kafes biçimindeki zırhın bir yönünden girer; kafesleri dolaşarak diğer yönünden çıkar. 34:11 ayetinde de tekrarlanan ve yapımının “Sanat” olduğu bildirilen zırhın, günümüzde Faraday Kafesi olarak isimlendirilen örgü zırh olması büyük olasılıktır. Kur'an’ın 21:Enbiya, 27:Neml, 34:Sebe ve 38:Sâd surelerinde bildirildiğine göre, Davut ve Süleyman peygamberler; rüzgârları ve dağları yöneten, görünmeyen varlıklardan ve kuşlardan orduları olan, dalgıçlar çalıştıran, başka ülkedeki bir eşyayı göz açıp kapayıncaya dek getirebilecek olanaklar verilmiş olan, görkemli saraylarında eşsiz sanat eserleri bulunduran, demir ve bakır madenlerini işleyen, derin havuzlar ve dev boyutlu kazanlar yaptıran, Allah tarafından üstün bilgilerle donatılmış ve kimsenin erişemeyeceği bir yönetim gücü verilmiş olan peygamberlerdir. Üstün bilgi ve yüksek yapım bilimi gerektiren işler gerçekleştirdiğini Kur'an ayetlerinden öğrendiğimiz ve M.Ö. onuncu yüzyılda yaşadıkları varsayılan Davut ve Süleyman peygamberler, yakın çağ bilim insanlarının ancak M.S. on dokuzuncu yüzyılda; tam üç bin yıl sonra yeniden keşfedebildiği bu zırh düzenini, rüzgâr santralleri veya uzay istasyonları gibi yüksek yapım bilimiyle çalışan kuruluşları yıldırımın güçlü çarpışlarından korumak amacıyla mı kullanıyorlardı acaba? “Güçlü çarpışlar” anlamına gelen “be’si” sözcüğü, 16:81 ayetinde de aynı anlamda bildirilmiştir. Bu olağanüstü bilgi ayetine sözcükler eklenerek sıradan anlamlar yüklenmesi konusunda, 34:11 ayetinin dipnotunda bilgi verilmiştir.