وجهدوا في الله حق جهاده هو اجتبيكم وما جعل عليكم في الدين من حرج ملة أبيكم إبرهيم هو سميكم المسلمين من قبل وفي هذا ليكون الرسول شهيدا عليكم وتكونوا شهداء على الناس فأقيموا الصلوة وءاتوا الزكوة واعتصموا بالله هو موليكم فنعم المولى ونعم النصير
Ve ALLAH uğrunda gereken çaba ve gayreti gösteriniz. O’dur sizi seçen. O, babanız İbrahim’in yolu olan bu dini, sizin için güç ve ağır kılmadı. Elçinin size tanık olması, sizin de halka tanık olmanız için, sizi, daha önce de şimdi de “Müslümanlar = teslim olanlar“ olarak adlandıran O’dur. Salatı gözetin, zekatı verin ve ALLAH’a sarılın; Mevlanız (Sahibiniz) O’dur. Ne güzel sahip ve ne güzel Yardımcıdır!*
Tüm elçiler, “Sadece Allah’a kulluk ediniz“ ortak mesajını bildirmişler ve Allah’a teslim olduklarını yani “müslüman“ olduklarını ilan etmişlerdir. Evrendeki her şey (bazı yaratıkların bilinçli veya bilinçsiz inkârları hariç) Müslüman’dır, yani Allah’ın yasalarına uygun bir tavır içindedir (41:11).
Örneğin Nuh, İbrahim, Musa, Süleyman, İsa ve onların mesajını onaylayan akıl ve cesaret sahibi insanlar bu nitelemeyle tanımlandılar (10:72; 2:128; 10:84; 27:31; 5:111; 72:14). İslam dininin ibadetleri ise İbrahim yoluyla bildirildi (16:123; 21:73).