وإذ قال موسى لقومه إن الله يأمركم أن تذبحوا بقرة قالوا أتتخذنا هزوا قال أعوذ بالله أن أكون من الجهلين
Hani, Musa halkına: “ALLAH bir inek boğazlamanızı emrediyor“ demişti. “Bizimle alay mı ediyorsun“ deyince de “Cahilce davranmaktan ALLAH’a sığınırım“ dedi.*
Tevrat’ın Sayılar kitabının 19’uncu Suresinde geçen bu olayın burada aktarılmasıyla, Yahudilerin düştükleri hataları tekrarlamamamız istenir.
Ne var ki müslümanlar aynı hataları işlediler. Allah’ın açıklamasını yeterli bulmayıp gereksiz detaylarla ilgili binlerce soru sordular ve peygamberin ölümünden sonra o sorulara cevap olarak Hadis, Sünnet ve fıkıh kitapları oluşturdular.
Bu kitaplar, tırnağın nasıl kesileceğinden, tuvalete hangi ayakla girileceğine kadar uygulanması olanaksız binlerce kural ve haram icad ederek, Allah’ın dinini falanın filanın mezhebi haline dönüştürdüler.
İçinde Birçok konunun açıklandığı Kuran’ın en uzun suresine “Düve“ isminin verilmesiyle dinde yozlaşma ve dejenerasyonu başlatan eğilime dikkatimiz çekilmektedir.
Amacı unutup formalitede kılı kırk yaran Yahudi din adamlarını eleştiren bu ayetler Hadis, Sünnet yoluyla Yahudileşen mezhepçi din adamlarını da eleştirir.