وكذلك أوحينا إليك روحا من أمرنا ما كنت تدري ما الكتب ولا الإيمن ولكن جعلنه نورا نهدي به من نشاء من عبادنا وإنك لتهدي إلى صرط مستقيم
Biz böylece sana katımızdan bir ruh vahiy ettik. Sen kitap nedir gerçeği onaylama nedir bilmezdin. Ancak onu, dilediğimiz kulları doğruya ulaştıran bir ışık kıldık. Sen elbette doğru yola kılavuzluk ediyorsun.*
Bak 17:85; 15:29.
Muhammed peygamber dâhil hiçbir insan kimseye kurtuluş için kılavuzluk edemez (28:56) ancak, her mümin Tanrı tarafından belirlenen “doğru yola“ kılavuzluk edebilir. Bir başka deyişle, dini ve hidayeti belirleyen Tanrı olup, bize düşen onun tebliğidir. Muhammed peygamberi ayrı bir hidayet kaynağı haline getirmek şirktir. Bak 6:112-114; 39:11.