يأيها الناس إن كنتم في ريب من البعث فإنا خلقنكم من تراب ثم من نطفة ثم من علقة ثم من مضغة مخلقة وغير مخلقة لنبين لكم ونقر في الأرحام ما نشاء إلى أجل مسمى ثم نخرجكم طفلا ثم لتبلغوا أشدكم ومنكم من يتوفى ومنكم من يرد إلى أرذل العمر لكيلا يعلم من بعد علم شيءا وترى الأرض هامدة فإذا أنزلنا عليها الماء اهتزت وربت وأنبتت من كل زوج بهيج
Ey insanlar! Yaratılış konusunda kuşku duyuyorsanız, size açıklayalım: Aslında, sizi topraktan, sonra bir damlacıktan, sonra asılarak tutunandan, sonra tamamlanmış ve tamamlanmamış bir et parçasından yarattık. Ve belirlenmiş bir süreye dek, dilediğimizin dölyatağında tutarız. Sonra, olgunluk çağına erişmeniz için, bir bebek olarak çıkarırız. Aranızdan bir bölümünün yaşamına son verilir; bir bölümünüz de bildiğini bilmez olsun diye, ömrünün en düşkün dönemlerine geri döndürülür. Ve yeryüzünü kurumuş görürsün. Fakat ona su indirdiğimizde titreşir ve kabarır; her göz alıcı bitkiden çift yetiştirir.
On dokuzuncu yüzyılda, bitki bilimci Robert Brown’ın Brown Titremesi ismini verdiği kuramında, suyun toprağa düşmesiyle başlayan üç aşama vardır. Bunlar, toprağın yükünsel ögelerinin titreşmesi, toprağın kabarması ve bitkilerin erkek ve dişi biçiminde ürün vermesi olarak sıralanır. Bitkilerin, betonları çatlatacak denli güçlü basınç düzenleri, suyu metrelerce yukarıya çıkaracak güçte pompaları vardır. Evrim Kuramı’nı ortaya atan Darwin, şöyle demiştir: “Bitkilerin birdenbire gelişimlerinden daha olağanüstü bir olay yoktur.”