وقال للذي ظن أنه ناج منهما اذكرني عند ربك فأنسيه الشيطن ذكر ربه فلبث في السجن بضع سنين
İkisi arasından, kurtulacağını sandığı kişiye, şöyle dedi: “Efendinin yanında beni hatırla!” Fakat şeytan, efendisine hatırlatmayı ona unutturdu; bu yüzden, birkaç yıl daha tutukevinde kaldı.
Yusuf peygamberin, tutukevi arkadaşlarının düşünü yorumlaması, Tevrat, Yaratılış 40:9-23 yazımlarında, şöyle yazılıdır: “Baş saki, düşünü anlattı: ‘Önümde bir asma gördüm; üç çubuğu vardı. Tomurcuklar açar açmaz çiçeklendi; salkım salkım üzüm verdi. Üzümleri alıp Firavun’un kâsesine sıktım. Sonra, kâseyi ona verdim.’ Yusuf, şöyle dedi: ‘Bunun anlamı şudur: Üç çubuk, üç gün demektir. Üç gün içinde, Firavun, seni zindandan çıkaracak; eski görevine döneceksin, yine ona sakilik yapacaksın. Ama her şey yolunda giderse beni anımsa, Firavun’a benden söz et; beni bu zindandan çıkar. Çünkü ben, İbrani ülkesinden zorla kaçırıldım; burada da zindana atılacak bir şey yapmadım.’ Fırıncıbaşı bu iyi yorumu duyunca, Yusuf’a ‘Ben de bir düş gördüm.’ dedi. ‘Başımın üstünde üç sepet beyaz ekmek vardı. En üstteki sepette Firavun için pişirilmiş türlü pastalar vardı. Kuşlar başımın üstündeki sepetten pastaları yiyorlardı.’ Yusuf, şöyle dedi: ‘Bunun anlamı şudur: Üç sepet, üç gün demektir. Üç gün içinde Firavun seni zindandan çıkarıp ağaca asacak; kuşlar etini yiyecekler.’ Firavun, üç gün sonra doğum gününde tüm görevlilerine bir şölen verdi. Baş sakiyi ve fırıncıbaşını zindandan çıkardı. Baş sakiyi eski görevine atadı; Firavun’a şarap sunmaya başladı. Fırıncıbaşını ise astırdı. Ama baş saki Yusuf’u anımsamadı; unuttu gitti.”
