فإن لم تفعلوا فأذنوا بحرب من الله ورسوله وإن تبتم فلكم رءوس أمولكم لا تظلمون ولا تظلمون
Böyle yapmazsanız, Allah'a ve O'nun elçisine karşı savaş açtığınızı bilin. Pişmanlık gösterirseniz, anaparanız sizindir. Ne haksızlık yapmış ne de haksızlığa uğramış olursunuz.
Bu suredeki beş ayetten başka, 3:130, 4:161 ve 30:39 ayetlerinde de faizin kesin olarak yasaklandığı bildirilmiş olmasına karşın, geçimlerini din üzerinden sağlayanların danışmanlık ücreti karşılığında verdiği fetvalarla, katılım bankacılığı ve faizsiz kazanç ismi altında bir düzen uydurulmuştur. Bu uydurma bankacılık düzeninde, faiz elde edenler kâr payı aldıkları yalanlarıyla; faiz ödeyenler de kâr payı ödedikleri yalanlarıyla aldatılmaktadır. Kredi kartlarından, finansal kiralama işlemlerine dek, tüm finansman araçlarını pazarlayan sözde faizsiz bankalar, kredi kartlarının ve kredilerin gecikme faizlerini de yeniden kredilendirme dedikleri yanıltıcı bir isim altında ve yüksek oranlarda faiz uygulayarak tahsil ederler. Birikimlerini enflasyona karşı korumak veya gelecek için bir yatırım yapmak amacıyla kişilerin bankalarla yaptığı faiz alışverişinin haram olup olmadığını ancak Allah bilir. Ama tefeciliğe yanıltıcı isimler koyarak ve uydurma fetvalarla bunun helal olduğunu söyleyerek insanları aldatanlar, Allah'ı aldatamayacaklarını bilmelidir. Toplumların yıkımına yol açan faizi yok etmenin tek yöntemi, üreten bir toplum oluşturmaktır. Faiz konusu, Tevrat ve Zebur yazımlarında, şöyle yazılıdır: Tevrat, Yasanın Tekrarı 23:19,20; “Kardeşinize para, yiyecek veya faiz getiren başka bir şey ödünç verdiğinizde ondan faiz almayacaksınız. Yabancıdan faiz alabilirsiniz, ama kardeşinizden almayacaksınız!” Zebur, Mezmurlar 15:1-5; “Parasını faize vermeyenler, suçsuza karşı rüşvet almayanlar; böyle yaşayanlar, asla sarsılmayacaktır!”