ومثل الذين ينفقون أمولهم ابتغاء مرضات الله وتثبيتا من أنفسهم كمثل جنة بربوة أصابها وابل فءاتت أكلها ضعفين فإن لم يصبها وابل فطل والله بما تعملون بصير
Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak için ve bunu benliklerinde güçlendirerek, yardımlaşmak amacıyla mallarını paylaşanların durumu, verimli bir tepe üzerindeki bahçe gibidir. Güçlü bir yağmur aldığında, iki kat ürün verir. Güçlü bir yağmur almasa da çiseleme bile yeterlidir. Çünkü Allah, yaptıklarınızı Gören’dir.
Verimli bahçe benzetmesi, İncil, Markos 4:13-20 yazımlarında, şöyle yazılıdır: “İsa: ‘Bu benzetmeyi anlamıyor musunuz? Öyleyse diğer benzetmeleri nasıl anlayacaksınız?’ dedi. ‘Ekincinin ektiği, Allah sözüdür. Kimi insanlar, sözün ekildiği yerde yol kenarına düşen tohumlara benzer. Bunlar sözü işitir işitmez, şeytan gelir; yüreklerine ekilen sözü alır götürür. Kayalık yerlere ekilenler ise işittikleri sözü hemen sevinçle kabul eden, ama kök salamadıkları için, ancak bir süre dayanan kişilerdir. Böyleleri, Allah sözünden dolayı sıkıntı veya haksızlığa uğrayınca, hemen sendeleyip düşerler. Diğer kimi insanlar, dikenler arasında ekilen tohumlara benzerler. Sözü işitirler; ama dünya kaygıları, zenginliğin aldatıcılığı ve daha başka tutkular araya girip sözü boğar ve ürün vermesini engeller. İyi toprağa ekilenler ise sözü işiten, onu benimseyen; kimi otuz, kimi altmış, kimi de yüz kat ürün veren kişilerdir.’”