حتى إذا أتوا على واد النمل قالت نملة يأيها النمل ادخلوا مسكنكم لا يحطمنكم سليمن وجنوده وهم لا يشعرون
Sonunda, Karınca Vadisi’ne geldiklerinde, bir dişi karınca, şöyle dedi: “Ey karıncalar; yuvalarınıza girin! Süleyman ve orduları ayırdında olmadan sizi ezip geçmesinler!”
Birbirinden ayrı toplumlar biçiminde yaşayan karıncaların büyük çoğunluğu dişilerden oluşur. Erkek karıncalar, aşılama görevlerini yaptıktan sonra ölürler. Karıncaların da arılar gibi kendilerine özgü çok gelişmiş bir sosyal düzenleri vardır. Yiyecek bulmak görevini üstlenen öncü karıncalar, yiyecek buldukları yeri yitirmemek için arkalarında koku salgıları bırakırlar. Algılama yetileri çok gelişmiş olan duyargaları, değişik ögeler salgılayan gövdeleri ve çıkardıkları seslerle aralarında eksiksiz bir iletişim kurarlar. Bir karıncanın kafasında, yaklaşık beş yüz bin sinir hücresi vardır. Olağanüstü duyarlı varlıklar olan karıncaların evlerin içine girmesini önlemek için yapılan, bir yönü açık kutu biçimindeki karıncasavarların tanıtmalığında, yerinden az da olsa oynatılması durumunda, karıncaların kutuya asla girmeyeceği uyarısı yazılıdır. Ayette bildirilen karıncaların, Karınca Vadisi’nde yaşayan bir toplum olduğuna ilişkin yorumlar da yapılmıştır. Karınca Vadisi, İsrail’in Akdeniz kıyısında, Neolitik Çağ/Yeni Taş Çağı döneminde kurulmuş olan Ashkelon kentinin çevresindeki bir bölgenin ismidir. Tarih boyunca, Filistin, Mısır, İsrailoğulları, Babil, Yunan, Roma, Pers ve Arap gibi çok sayıda yönetimin egemenliği altına girmiştir.