وقطعنهم اثنتي عشرة أسباطا أمما وأوحينا إلى موسى إذ استسقيه قومه أن اضرب بعصاك الحجر فانبجست منه اثنتا عشرة عينا قد علم كل أناس مشربهم وظللنا عليهم الغمم وأنزلنا عليهم المن والسلوى كلوا من طيبت ما رزقنكم وما ظلمونا ولكن كانوا أنفسهم يظلمون
Onları on iki kabile halinde topluluklara ayırdık. Halkı kendisinden su istediği zaman Musa’ya, “Asan ile taşa vur“ diye vahiy ettik. Ondan on iki göze fışkırdı ve her kabile içeceği yeri bildi. Ayrıca onları bulutlarla gölgelendirdik ve üzerlerine menna ve bıldırcın indirdik: “Size verdiğim rızıklardan yiyin.” Onlar bize haksızlık etmiyorlardı, kendi kendilerine haksızlık ediyorlardı.