ولا تأكلوا مما لم يذكر اسم الله عليه وإنه لفسق وإن الشيطين ليوحون إلى أوليائهم ليجدلوكم وإن أطعتموهم إنكم لمشركون
Üzerinde ALLAH’ın ismi anılmayanlardan yemeyin. Çünkü o, yoldan çıkmadır. Sapkınlar, sizinle tartışmaları için dostlarına vahiy eder. Onlara uyarsanız siz de ortak koşmuş olursunuz.*
Hayvanları keserken ve/veya etlerini yerken Tanrı’nın ismini anmalıyız. Hayvanı kesen kişinin o işlem anında Tanrı’yı anıp anmadığını bilmiyorsak veya keserken unutmuşsak, onu yerken anmalıyız. Bu ayet, genelde yanlış anlaşılmakta ve yabancı ülkelerde yaşayan dindarların lokantalardan etli yemek yememelerine yol açmaktadır.
Oysa bu ayeti 6:145 ve benzeri ayetlerin ışığında değerlendirdiğimizde bu ayetin anlamı netlik kazanır. Bu ayet, müslüman olmayanlar veya dinsizler tarafından kesilen hayvanları haram etmez. Tanrı’nın ismini andıkları hayvanları güya Tanrı’ya adadıkları için insanlara haram kılan ve yemek için kestikleri hayvanların helal olması için üzerlerinde “özellikle“ Tanrı’nın ismini anmayan müşriklerin bu uygulamasını protesto etmemizi öğütler bu ayet.
Zira böyle bir uygulama, Tanrı’ya ortak koştukları din adamlarının uydurduğu bir şeriattan kaynaklanmakta ve Tanrı’dan başkası adına olmaktaydı.
Nitekim 6:119 ayeti buna işaret etmektedir. Kısacası, 6:119-121,145 ve 22:37 ayetlerini dikkatle okunursa, bu ayetteki yasağın Tanrı’nın isminin dini amaçlarla özellikle anılmadığı müşriklerin kurbanları hakkında olduğu anlaşılır.