ورفع أبويه على العرش وخروا له سجدا وقال يأبت هذا تأويل رءيي من قبل قد جعلها ربي حقا وقد أحسن بي إذ أخرجني من السجن وجاء بكم من البدو من بعد أن نزغ الشيطن بيني وبين إخوتي إن ربي لطيف لما يشاء إنه هو العليم الحكيم
Anne-babasını, tahtın üzerine çıkardı; saygıyla, ona eğildiler. “Ey babacığım!” dedi; “Önceden gördüğüm düşün yorumu, işte budur. Efendim, onu gerçekleştirdi. Şeytan, benimle kardeşlerimin arasını açtıktan sonra, Efendim, beni tutukevinden çıkardı ve sizi çölden getirerek, benim için en güzelini yaptı. Kuşkusuz, benim Efendim, En İnce Ayrıntılarla Gerçekleştiren’dir. Kuşkusuz, O, Bilen’dir; Bilgelik ve Adaletle Yöneten’dir!”
Yusuf peygamberin tüm ailesinin Mısır’a gelişi, Tevrat ve İncil yazımlarında, şöyle yazılıdır: Tevrat, Yaratılış 46:1-4; “Tanrı, İsrail’e ‘Yakup… Yakup!’ diye seslendi. ‘Ben, Tanrıyım; babanın Tanrısı!’ ‘Mısır’a gitmekten çekinme. Orada, soyunu büyük bir ulus yapacağım. Seninle birlikte Mısır’a gelecek; soyunu bu ülkeye geri getireceğim. Senin gözlerini, Yusuf’un elleri kapayacak.’” İncil, Elçilerin İşleri 7:11-15; “Tüm Mısır ve Kenan ülkesini kıtlık vurdu; büyük sıkıntılar başladı. Atalarımız yiyecek bulamadı. Mısır’da tahıl bulunduğunu duyan Yakup, atalarımızı oraya ilk yolculuklarına gönderdi. Mısır’a ikinci gelişlerinde, Yusuf, kardeşlerine kimliğini açıkladı. Böylece Firavun, Yusuf’un ailesini tanımış oldu. Yusuf, haber yollayıp, babası Yakup’u ve tüm akrabalarını; toplam yetmiş beş kişiyi çağırttı. Böylece Yakup, Mısır’a gitti; kendisi de atalarımız da orada öldüler.”